Heyyooo askjdhljş uzun zamandır izlemek istediğim Nocturnal Animals filmini birkaç gün önce izledim, öyküyü o kadar sevdim ki önermesem olmaz diye düşündüm. Filmin sonunda "ben ne izledim böyle yaa" oluyorsunuz, bu yüzden filmi daha net anlamanız için spoiler içeren inceleme de yapacağım. Fakat bu inceleme yazısını öneri kısmı bittikten sonraya koyacağım ki izlemeyenler spoiler yemesin.
Tom Ford'un yönetmenliğini de tasarımları kadar çok sevdim. Filmin yapımcısı, yönetmeni ve senaristi Tom Ford. Film, Austin Wright'ın "Tony and Susan" adlı eserinden uyarlama.
Film, psikolojik gerilim ve neo-noir denilen kara film türünde. 
Filmin konusuna gelecek olursak, kendisine ait sanat galerisi olan Susan, eski kocası Edward'dan bir paket alır. O pakette Edward'ın son yazdığı "Gece Hayvanları" kitabının bir taslağı vardır. Roman Susan'a adanmıştır. Taslağın üstündeki notta Edward Susan'dan, kitabı okumasını, fikrini belirtmesi ve Los Angeles'a geldiği zaman onunla buluşmak istediğini belirtmiştir. Susan kitabı okudukça geçmişinde yaptığı hatalarla yüzleşmeye başlayıp, Edward'la yaşadığı eski ilişkisini sorgulamaya başlayacak.
Filmin başrollerinde Amy Adams ve Jake Gyllenhaal bulunuyor. Michael Shannon, Aaron Taylor-Johnson, Armie Hammer, Laura Linney, Andrea Riseborough, Isla Fisher, Ellie Bamber, Karl Glusman, Robert Aramayo'da filmin diğer oyuncuları.
Bir Tom Ford filmi olmasına rağmen kostümlerde hiçbir Tom Ford parçası yok. Filmin kostüm tasarımcısı Arianne Phillips bu konu hakkında, "Ben tasarımcı olan Tom Ford ile değil yönetmen olanıyla çalışıyorum," demiştir.
Film, 73. Venedik Film Festivali'nde yarıştı ve Büyük Jüri Ödülü'nü kazandı. Akademi Ödülleri'nde bir adaylığı var. Altın Küre Ödülleri'nde üç adaylığı vardı, birisini kazandı. Bafta Ödülleri'nde ise dokuz adaylığı bulunuyor.
Filmin posteri
Filmin fragmanını da ekliyorum. Filmi izlemeyenlerin alttaki inceleme yazısını okumasını tavsiye etmem. Filmi tam anlamıyla anlamış olacaksınız. Filmden sonra okumak isterseniz o zaman tavsiye ederim.
Film incelemesine geçiyorum.
Film yirmi sene sonra alınan bir intikam aslında. Gerçek hayatta yaşanan tüm olayların kitapta bir simgesi var aslında.
Tony ve ailesi başta yola çıkıyor. Karanlık bir yol. Bu yol Edward ve Susan'ın mutsuz evliliğini simgeliyor. Ray Marcus, Susan'ı temsil ediyor çünkü Susan hem Edward'ı terk etti hem de Edward'dan olan bebeğini aldırdı.
Ray, Susan'ı Lou ve Turk Susan'ın annesi ve Edward'ı onun için terk ettiği yeni kocası Hutton'ı temsil ediyor.
Susan, Edward'dan trafik ışıklarının olduğu bir yerde ayrılıyor. Tony'nin eşi ve kızının cesetlerinin konulduğu koltuk ve yukarıdaki fotoğrafta suratına yansıtılan kırmızı ışık bunu temsil ediyor.
Tony'e yardım eden dedektif Bobby, Edward'ın Susan'a olan nefretini simgeliyor. Bobby'nin uzaklarda olan ve haber alamadığı kızı, Susan'ın kürtajla aldırdığı bebeği. Bobby'nin hastalığı ve gittikçe kötüleşmesi ve ölüme yaklaşması da nefretinin zamanla gittiğini gösteriyor.
Kitabın sonunda hem Ray hem de Tony'nin ölmesi, Edward'ın Susan'ın hayatından tamamen çıktığını simgeliyor.
Kitabın Susan'a adanması bu evrenin onun için yaratıldığını anlaması için fakat Susan hala Edward'ın onunla buluşacağını düşünerek hazırlanıyor. Edward'ı bekliyor. Susan kitabın ne anlattığının farkına varınca da iş işten geçiyor.
Film incelendiğinde derin bir anlamı var. Film genel olarak Edward'ın 20 sene sonraki aldığı intikamı anlatıyor. Susan'ın problemleri ve Edward'ın yaşadıklarını hissediyorsunuz. Gerçek hayat ve kurgu filmde çok güzel bağdaştırılmış.
Yazıyı Edward'ın Susan'a söylediği sözüyle bitiriyorum.
"Birini seviyorsan sorunları çözmeye çalışırsın, bir kenara atıp gitmezsin. Çok dikkatli olmalısın bir daha aynısını bulamayabilirsin."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder