26 Temmuz 2016

Film Önerisi: Deniz Seviyesi

09:22
Hellö.
Arkadaşlar tekrardan hellö. Bugün haftanın ikinci günü. Ben de evde sıkıntıdan patlarken geçen yıl tesadüfen fragmanını izlediğim, hatta fragmanından gif yaptığım filmi izlemek aklıma geldi. Ben de izleyeyim dedim ve etkisinde kaldım. Sizin de hoşunuza gidebileceğini düşündüğüm için burada paylaşmak istedim.


"Damla, New York’ta yaşayan başarılı bir iş kadınıdır. Onu seven Amerikalı kocası ve karnındaki 6 aylık bebeğine rağmen Damla’nın aklı hâlâ geçmiştedir, anne olmaya hazır değildir. Çocukluğunu geçirdiği yazlık evi kuzeninin satacağını öğrenince, Damla kocasıyla beraber Ayvalık’a gider. Aklındaki tek şey, 8 sene önce açıklama yapmadan terk ettiği eski dostu ve sevgilisi Burak’la yüzleşmektir, ancak Burak ona kapılarını kapamıştır. Damla’nın kendisi ve geçmişi ile barışabilmesi için, senelerce sakladığı sırrını Burak’a anlatması gerekir. Deniz Seviyesi, aradaki okyanuslara rağmen geride bırakılamamış bir aşkın öyküsü, geçmiş ve şimdiki zaman arasında sıkışıp kalmış bir kadının iyileşme ve büyüme hikâyesi…" 
Filmin konusu yukarıdaki. Tabii ben sinema sitelerinin birinden kopyaladım, kendi yorumlarımı birazdan belirteceğim.


Film, Amerika ve Türkiye yapımı. İngilizce diyaloglara da filmde rastlıyoruz. 105 dakikalık bu film Türkiye'de 7 Kasım 2014'te vizyona girdi. Film bir festival filmi. 33. İstanbul Film Festivali'nde yarıştı. Gerek yurtiçi, gerek yurtdışı bir sürü ödüle layık görüldü, ödüller topladı. 
Filmin müzikleri olsun, çekimi, kadrajı, mekan olarak ben bayıldım. Senaryoda çok konuşma yok, sizi bu şekilde daha çok karakterle başbaşa bırakıyor ve bu sayede karakterin duygularını, hissettiklerini daha iyi anlıyorsunuz. 


Bence o abartılan yerli filmlere cidden fark atar. Sonunu merak ediyorsunuz ve beklediğiniz gibi çıkmıyor. Biraz bana Nicholas Sparks kitaplarını anımsattı, tabii olay örgüsü Deniz Seviyesi'nde biraz daha yavaş. Eğer böyle filmleri sevmiyorsanız bu filmden sıkılabilirsiniz cidden karakterle yoğunlaşmanız için olaylar akıcı değil. 


Ben filmde biraz daha ağır dram içerik olsun isterdim. Mesela bebek düşsün işte çocuk ölsün falan hiçbiri olmadı. Ama oyunculuklar kötü değildi. Film sıkmadan tam zamanında bitti. 
Damla Sönmez, Ahmet Rıfat Şungar, Jacob Fisher filmin ana kahramanlarını canlandırıyor.  Ben en çok Burak karakterini sevdim. İleride onun gibi sevgilim olsun isterdim yani İpek şanslı bir kız.
Son olarak, yazan ve yöneten Nisan Dağ ve Esra Saydam'ın ellerine sağlık. Cidden çok güzel olmuş ödülleri hak ediyorsunuz.
Fragman aşağıda.


Filmin afişlerini de aşağıya bırakıyorum. Umarım merak edip izlersiniz. 
Haftaya salı bir başka film önerisinde görüşmek dileğiyle...






25 Temmuz 2016

Saçlara Değişiklik mi? O Zaman Buraya Bi Bakın.

09:57

Artık hep aynı kesim saç ve renkten bıkmış olabilirsiniz bu gayet doğal. Yeni trend saç stilleri ile kendinizi değiştirmeniz de gayet doğal.


Saçlarımı boyamak istemiyorum ama daha marjinal bir görüntü benim de hakkım diyorsanız bu yılın modası saç kazıtmaya bakabilirsiniz.
Saç kazıtmak karşımıza ilk çıktığında genellikle sadece yan taraflarda uygulanmaktaydı. Bu stili uygulayan ünlüler arasında Rihanna ve Cara Delevingne ablalarımız da vardı.



Saç kazıtmanın çok çeşidi yoktur. Kafanın sağ ve sol tarafları isteğe bağlı tek taraf veya sadece kulak üstü. Kulak üstüden de enseye bağlı kazıtmalar uygulanmakta. Ben saçlarımı enseden kulak üstüne kadar kazıttım ve gerçekten çok memnunum. Yaz aylarında ense kazıtmayı öneririm esince falan çok güzel oluyor :)



Ancak saç kazıtmanın iyi yönlerinden biri saçların daha sağlıklı uzamasıysa, kötü yanlarından birisi de saçlarınız dökülüyor ve fazla cansızsa çok zor uzamasıdır.



“Saçlarıma kıyamam ben ya zaten zar zor kestiriyorum” diyorsanız da bu senenin yine bir trendi saçlarınızı pastel tonlarda boyaya bilirsiniz. Açık tenli iseniz mor, mavi, yeşil, kırmızı gibi tonlar çok ama çok güzel durduğu bir gerçeği var.



 Esmer iseniz gri ve mor tonları  özellikle daha çok yakışacaktır. Eğer “Saç rengimi seviyorum ama boyatmayıda çok istiyorum derseniz” sadece saçın uç kısmını veya sadece ense kısmında ki saçları boyayabilirsiniz.


Eğer her iki stilide yapmak istiyorsanız enseyi kulak üstü hizasına kadar kazıtıp. Kazıttığınız bölgeyi renkli boyamanızı öneririm çünkü aralarında en güzel bu duran bu.

Küçük bir kapanış uyarısı siz her zaman en doğal halinizle güzelsiniz...

23 Temmuz 2016

Twitter Kavgaları: Khloe ve Chloe

07:29
Geçen gün, Kimye ve Taylor olayının olduğu gün, twitterı olan konuşuyordu. Khloe ve Chloe ise twitterdan tartıştı. Cümle biraz tuhaf oldu.


Olaya geçmeden önce bir hatırlatma yapacağım Chloe, Kim Kardashian hamileyken Instagram'a attığı "giyecek hiçbir şey bulamadığımda ben haha" yazarak yayınladığı çıplak sansürlü selfie'ye Kim'i etiketleyerek (berbat çevirim geliyor), "@KimKardashian Genç kadınlara sadece bedenimiz değil de bedenimizden daha çok şey sunduğumuzu öğretmenin, yani amaçlarını değiştirmenin ne kadar önemli olduğunun farkına varmanı umuyorum," dedi.







Daha sonra Kim, "Hepimiz @ChloeGMoretz'i karşılayalım, kimse onun kim olduğunu bilmediği için. Bu arada Nylon kapağın sevimliydi, ıslık." yazarak Chloe'nin sadece ceketle olduğu Nylon kapağına göndermede bulundu.
.


Bu olayın üstünden yaklaşık, dört ay geçti ve #KimExposedTaylorParty gerçekleşti.
Chloe ve Taylor yakın arkadaşlardı, Chloe tabii ki Taylor'ı savunacaktı.
"Bu sektördeki herkes kafalarını delikten dışarı çıkarıp, dışarıdaki gerçek olan olayları anlamak için etrafına bakmalı. Çok önemsiz ve aksi şeyler için düşüncenizi boşa harcamayı bırakın," yazdı.




Daha sonra Khloe, uygunsuz olan bu fotoğrafı paylaştı.
"Bu delikten mi bahsediyorsun @ChloeGMoretz ???"
(Fotoğrafı kestim .s)


Bu fotoğrafa Chloe, "@khloekardashian Gerçeği kontrol et: ilk fotoğraf benim "Neighbors 2" filmini çekerken, ikinci fotoğraf uygunsuz fotoğraflanmış kızın biri."


Chloe, setten ve filmden birkaç fotoğraf yayınlayarak ikinci fotoğraftaki kızın o olmadığını kanıtladı ve bir Kardashian skandalı daha burada sona erdi.

Balmain'ı ve Kalbimizi Fetheden Tasarımcı: Olivier Rousteing

07:00
Herkese merhabaaaa. Bugün moda ve ünlüler camiasının çok yakından tanıdığı Olivier Rousteing hakkında bir yazı yazmak istedim. Tasarımları, arkadaşlıkları, paylaşımları olsun Olivier her zaman göz önünde olan bir tasarımcı.


Olivier, 13 Eylül 1986'da Fransa'nın Bordeaux şehrinde dünyaya geldi. Paris Moda Okulunu 2003 yılında bitirdi. Olivier'ın küçüklükten beri tek hayali Paris'te tasarımcı olmaktı. Şimdiki zamana baktığımızda hayallerinin gerçekleştiğini görüyoruz. Olivier'ın kariyeri okuldan mezun olduktan hemen sonra Roberto Cavalli ile başladı. Beş yıl boyunca Roberto Cavalli'nin kreatif direktörlüğünü yapan Rousteing 2009 yılında Balmain'a katıldı. Balmain'ı o zaman ki kreatif direktörü Christophe Decarnin ile çok yakın çalıştı. 26 Nisan 2011 tarihinde, 24 yaşında, Balmain'ın kreatif direktörü oldu. 


Instagram'da 1 milyondan fazla takipçisi olan Rousteing birçok ünlü ile çok yakın arkadaş.
Kardashian ailesi, Jennerlar, Rihanna, Beyoncé, Hadid kardeşler ile baya yakın. Zaten, onların ve daha birçok ünlünün bulunduğu özel müşteri kitlesine "Balmain Army" deniyor.
Bu ünlüleri Balmain'la her zaman görmek oldukça mümkün anlayacağınız.


Markanın, son yıllarda büyük bir yükseliş göstermesine en büyük katkı tabii ki, Olivier ve tasarımları.
Marka, Paris dışında ilk mağazasını Londra'da açtı, sonra ise New York'ta. Başka şehirlerde de açılacak mağazalar planlanıyor. Belki, İstanbul'da da açılır kim bilir?

Sinemia Nedir?

06:05

Merhabalar! Yaklaşık bir ay önce üye olduğum özel sinema kulübünden biraz bahsetmek istiyorum. Reklam amaçlı değil. Zaten bana kim reklam verir ki? 
Sinemia, üyelerine sınırsız sinema bileti sağlayan özel bir sinema kulübüdür. Günlük bir film ile sınırlı, her gün film izleyebilirsiniz. İstediğiniz salonda, istediğiniz yerde. 2D, 3D, IMAX, MPX, Dolby Atmos, 4DX tüm seanslarda geçerli ve ayrıca gözlük ücreti de dahil.
Davetiyeni iste, kartını (paketini) seç, Sinemia uygulamasını telefonuna indir, sinema salonuna git ve filmin keyfini çıkar.



Ben 24 Ocak 2016 tarihinde davetiye istedim, benim davetiyem 31 Mayıs 2016'da geldi. Fakat o zamanlar benim bu karta ayıracak bütçem yoktu. Ben üyeliğimi beklettim. Üyelik paketi seçmeyince belli kampanya e-postaları yollanıyor. Bana ilk olarak, 55 lira yerine 44 lira olan paketi geldi. Ben o e-postayı görmedim. Daha sonra Dünya Kupası'na özel 55 lira yerine 39 lira olan paket geldi. Bu kampanya sadece 5 saat için geçerliydi. Ben de bu paketi seçtim. Daha sonra kartım, 3 günde belirlediğim adrese geldi. 
Size şimdi standart paketlerden biraz bahsetmek istiyorum.


1 aylık paket, aylık 89.90 lira
3 aylık paket, aylık 69.90 lira.
6 aylık paket, aylık 59,90 lira.
9 aylık paket, aylık 55,90 lira.
Bunların hepsinde o özellikler dahil. Yani her filme gidebilirsiniz. Kargo ücreti ve kart basım ücreti normalde 25 lira fakat artık almıyor sanırım. Ben de ödememiştim. Paketinizi seçiyorsunuz, adres bilgilerinizi giriyorsunuz, ve ödemeyi yapıyorsunuz. Her şey bu kadar kolay.
Sinemia sayesinde, beklenen filmleri herkesten önce ilk siz izleyebilirsiniz. Ben "Senden Önce Ben" filminin çekilişine katıldım fakat ben son zamanlarına denk geldiğim için ilk gösterime gidemedim. Yani çekilişte çıkmadım ama neden siz çıkmayasınız? 
Kartınız elinize geldiğinde, Ininal'den kartı onaylıyorsunuz. Sinemia uygulamasını yüklüyorsunuz. Uygulamada gitmek istediğiniz salonda check-in yapıyorsunuz, sonra hangi filmi izleyeceğinizi, seansı ve 2D-3D  türünü seçiyorsunuz. Ekrana bir kod geliyor. O kodu bileti alırken, gişedeki görevliye gösteriyorsunuz. Check-in yaptıktan sonra yarım saat içerisinde biletinizi almanız gerekiyor. Yoksa günlük hakkınız gidiyor.



Şimdi benim ilk Sinemia deneyimimi sizinle paylaşmak istiyorum. Sihirbazlar Çetesi 2 filmine 3D bilet almak istiyordum. Nedense aceleci davranıp, minibüste Bakırköy Carousel'de check-in attım. Koştura koştura gişeye gitmek zorunda kaldım. Siz siz olun aceleci davranmayın. Gişedeki kız, kodu görmeden direkt kartımı aldı ve bakiye yok dedi. Aslında o kodu ekrana girmesi gerekirken kartı post cihazına koydu ve ben bilet alamadım. Sonra sinirden titriyorum, heves etmişsiniz ve uygulamayı bilmeyen bir kişi hevesinizi kırmış yani siz de öyle hissedersiniz. Bir günlük hakkın gidiyor sonuçta.  Sonra kahvemi aldım, Sinemia Destek kısmına başıma gelenlerin özetini e-posta olarak attım. Hemen cevap geldi gişeye bir daha gitmemi ve kodu göstermem istenildi. Fakat seans ve yarım saat geçtiği için zaten film izleyemeyeceğimi artık anlamıştım. Yani o gün sinemaya gidemedim. Dün, Bakırköy Capacity'de Buz Devri 5 filmi için gişenin önünden uygulamamı açıp, check-in yaptım. Gişedeki görevli direkt telefonumdaki kodu alıp girdi, fakat yanlış girdiğinden olmadı. Bende o sırada kazıklandığımı düşünmeye başladım. Sonra başka bir görevli geldi ve kodu girdi. Sinemia kartımı göstermeme bile gerek olmadığını anladım. Biletimi ve 3D gözlüğümü verdi. Yaklaşık 5 dakika sürüyor işlem. Arkadaşlar birde salonda tek başımaydım animasyon filmi yerine korku filmi olsaydı topuklardım kesin kahdlsj valla çok korkunçtu.
Cidden çok rahat ve hesaplı bir uygulama. Eğer düşünüyorsanız sizin de davetiye almanızı öneririm. Türkiye'nin her yerinde, her sinema salonunda geçerli bir uygulama. Bence benim gibi sinemaseverlerin oldukça ilgisini çekecek bir uygulama. Buraya davetiyemi koymak isterdim snap atmıştım geldiğinde belki görmüşsünüzdür. Umarım yardımcı olmuşumdur. Yani biraz uzun anlattım gibi geldi, merak ettiğiniz başka bir şey varsa buradan yorum olarak belirtin ben geri dönerim. Bir sonraki yazıda görüşürüz.
Sinemia web sitesine gitmek için bu yazıya tıklayın.

21 Temmuz 2016

Hı Yılan Seni...

15:15
Merhaba arkadaşlar! Geçen gün skandal skandal diye kendimi yırttığım olayı anlatacağım diye söz verdim size. Şimdi burada bu yazıyı okuyorsunuz sözümü tutmuş oluyorum. Yeaaaaa.


İlk önce olayı ben nasıl öğrendiğimi anlatayım. Sabah snapchate girerim ilk, işte Kim bir şeyler paylaşmış. Kanye olduğunu anladım ve bir sürü snap attığını görünce direkt geçtim. Daha sonra twitterda "#KimExposedTaylorParty" tagını görünce dedim ki bu Kim özel parti verdi herhalde gideyim snaplerine tekrar bakayım. Fakat, olay parti değilmiş.


Hatırlarsanız Taylor, Calvin Harris'ten ayrıldığı gibi canımız ciğerimiz Tom Hiddleston ile bir ilişkiye başladı.


Hatta yanlış hatırlamıyorsam, Calvin'den ayrıldıktan 10 gün sonra beraber anılmışlardı. Adama "I Love TS" tişörtü bile giydirdi. Hatta elinden tuttu yakın kankeytosu Selena Gomez konserine götürdü. Bu sırada zavallı Calvin twitterdan birkaç gönderme attı. O tweet muhabbetine hiç girmiyorum çünkü olay daha da uzar.  Şu an Calvin'in adı, Tinashe diye bir şarkıcıyla anılıyor.


Kanye 2009 MTV VMA'de Taylor'a net bir şekilde yılın videosunu hak etmediğini, bu ödülü Beyoncé'nin hak ettiğini sahnede söylemişti. O gün bügündür araları iyi mi kötü mü anlamadığımız arkadaşlık(!)


Geçtiğimiz Britler'de Kim ile birlikte Kanye şarkı söylerken dans ettiler. Daha sonra Grammyler'de de fotoğraf çektirdiler ama Taylor, Grammyler'de yılın albümü ödülünü kazanan ilk kadın olduğu için o duygusal konuşmasında Kanye'ye laf sokmuştu. 


Hatta daha sonra Kanye, Taylor'a yukarıdaki çiçekleri yollamıştı. Taylor bunu instagram aracılığıyla yayınlamıştı ve fotoğraf binlerce beğeni almıştı.
İşte olaylar şimdi başlıyor agkdjhlj yani evet.


Kanye West, son albümü "The Life of Pablo" ile çok konuşulmuştu. Hatta en çok "Famous" şarkısı konuşuldu. Şarkının Taylor'a yazıldığı belliydi. Şarkının içinde, "Hala Taylor ve benim seks yapabileceğimizi düşünüyorum. Neden mi? Çünkü o kaltağı ben ünlü yaptım." Taylor sadece, bu şarkının sözlerini kadın düşmanı ve aşağıcı bulduğu hakkında açıklama yaptı. İşte sürekli mağdur ayaklarına yatıp, haberim yoktu gibi açıklamalarda bulunuyordu.


Keeping Up With the Kardashians'ın son bölümünde Kim, kocasını savunacağını onun yanında destek olacağını çok net bir şekilde belirtti. Hatta bu olay bölümde çok konuşuldu. Daha sonra Kim, snapchat hesabından Kanye ve Taylor'un aylar önce yapılan konuşmalarını paylaştı.


Konuşmada, Kanye şarkının bir kısmını söylüyor ve Taylor'a fikrini soruyor. Taylor, ona önceden haber verdiği için teşekkür ediyor. Kanye, arkadaşım olduğun için söylemek istedim bu konuda cool olduğun için teşekkürler diyor. Taylor, sormana gerek yoktu benim için sorun yok insanlara beni aradıklarında şarkıdan önceden haberim olduğunu ve bana yayınlamadan sorduğunu söylediğini ve sözlerini dalga amaçlı anladığını söyleyeceğim. Konuşmayı kısaltarak yazdım bu konuşma yapılıyor kısaca. Video aşağıda.


Daha sonra Kim, tweet atıyor.


"Bir saniye bugün uluslar arası yılanlar günü mü?!?!? Bugünlerde herkes için bir tatil ilan ediliyor."
Daha sonra ise...


"Sizler beni snapchatten takip ediyor musunuz? Kesinlikle etmelisiniz."


Sonra Taylor, konuşmayı inkar etmedim sadece "kaltak" kelimesini kullanacağını bilmiyordum videoda "kaltak" kısmı nerede? Zaten bozulduğum şey orası, tarzında bir açıklama yaptı. 
Bu olaya bir sürü alakasız ünlü maydonoz oldu. Taylor'ın fotoğraflarına girince bir sürü yılan emojisiyle karşılaşabilirsiniz. Artık bu olayla ilgili o kadar çok haber okudum ki yazarken fenalık geçiriyordum. Çünkü konu bitmiyor bir yerden bir şey daha çıkıyor. Olaya Taylor'ın kankeytosu Selena birkaç tweet atıyor işte sonra Chloe Moretz dadanıyor. Chloe ve Khloe olayını başka bir yazıda anlatmayı düşünüyorum çünkü cidden yoruldum. Yarın işlerimi hallettikten sonra geçen başladığım yazıyı tamamlarım ondan sonra da Chloe ve Khloe olayını yazarım. Anlaştıysak ben kaçar, kendinize dikkat edin. Yılanlardan uzak durun.

12 Temmuz 2016

Kan Grubuna Göre Kisilik Ve Diyet

12:24


Bugün size uzun bir süre önce duyduğum ve ilgimi çeken bir konudan bahsedeceğim. Güney Kore'de kan gruplarının insanın kişiliğini belirlediğine inanılır ve de metabolizma ile bağlantısı olduğu için de kan gruplarına özel diyet listeleri yapılmıştır.

Eğer siz de merak ediyorsanız hadi başlayalım.


A Kan Grubu:Çiftçi olarak adlandırılır. (Kore'de)


Kişilik Özellikleri:
-Utangaç
-İçine kapanık
-Sabırlı
-Yaratıcı
-Hassas
-Mükemmelliyetçi
- Detaylara odaklanan
-Tedbirli

*Aynı zamanda inatçı ve gergin de olabilirler.


 Diyet: 
A kan grubuna sahip olanlar için vejeteryan diyeti uydundur.



B Kan Grubu: Göçebe olarak adlandırılırlar.

Kişilik Özellikleri: 
-Hırslı
-Hareketli
-Çılgın

  *Aynı zamanda unutkan, bencil, dağınık ve sorumsuz da olabilirler.


Diyet: 
Süt ürünlerine ağırlık verilmeli. Tavuk ve kabuklu deniz ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durulmalı.



AB Kan Grubu: İnsancıl olarak adlandırılırlar.   

Kişilik Özellikleri: 
-  Mantıklı
-İdareci
-Utangaç
-Sempatik

*Aynı zamanda hassas kararsız ve mesafeli de olabilirler.
 

 Diyet: 
Sebze, deniz ürünleri ve süt ürünleri tüketilmeli.



0 Kan Grubu: Savaşçı olarak adlandırılırlar.

Kişilik Özellikleri: 
-Sempatik
-Enerjik
-İyimser

*Aynı zamanda kaba, kibirli ve duyarsız da olabilirler.

Diyet: 
0 kan grubuna sahip olanlar için protein diyeti daha uygundur.



Yazarınız bir savaşçı, peki sizin kan grubunuz ne? :)

( NOT: Tahminlere dayalı bir diyet listesi olduğu için en iyi şey diyetisyeniniz ile konuşmak olacaktır.)
 
  


  

Akneli ve Karma Ciltler Buraya

06:02

Selam! Eğer akneli, karma bir cilde sahipseniz ve çözüm arıyorsanız doğru yerdesiniz. 
Size uzun zamandır uyguladığım ve çok çok memnun kaldığım yöntemleri yazmak için burdayım haydi başlayalım.

Kahve maskesini yapmak için:
İki kaşık kahve ve onu telve kıvamına getirecek kadar suyu karıştırın, suratınıza sürün. Birkaç dakika sonra artık suratınızdan dökülmeye başladığında ılık suyla masaj yaparak çıkartın. Bunu haftada bir veya iki kere yapmanız yeterli. Banyo yaptıktan sonra yapmanızı tercih ederim gözenekler açılmış olduğundan yüzü daha iyi temizliyor ve akneleri kurutuyor. Eğer karma bir cilde sahip değilseniz aynı işlemi sıvı yağ kullanarakta uygulayabilirsiniz.


Limon:
Evet limon gerçekten belki en çok yaptıklarımdan biri ve gerçekten işe yarıyor. Yapılışı da çok basit
limonu ortadan ikiye ayırın de tüm suratınıza özellikle yağlı ve akneli bölgelere uygulayın ve bekleyin. Suratınız kaşınmaya başladığında ılık suyla yıkayın ve çıkarın. Bu peeling yağlı cildi ve akneleri kurutur. Ben karma değil ama sivilceli bir surata sahibim ediyorsanız da işlemi uyguladıktan sonra suratınıza nemlendirici sürün ki suratınız kuru gözükmesin.
Uyarı: Eğer hassas bir cilde sahipseniz yapmanızı önermem. 


Sirke:
En zorlandığım sirkeydi çünkü bana göre acayip iğrenç bir kokusu var. Sirke peelingi de gayet kolay. Sirkeyi su ile karıştırın ve pamuğa dökün. Akneli yerlere hafif bastırarak -fazla bastırmayın denedim acıyor- uygulayın. Daha sonra ılık suyla yıkayın ancak bunu yaptıktan sonra suratınıza uyguladığınız yerler kızaracaktır korkmayın, o kızarıklık birkaç dakika sonra geçiyor. Ben elma sirkesiyle yapıyorum öneririm yani yine iğrenç kokuyor ama olsun.
Uyarı: Sirke asidik özellikte olduğu için hassas cilde hiç ama hiç önermem daha sonra ciltte hasar bırakabilir.


Aspirinli Limon:
Bildiğimiz ilaç olan aspirin. Yine dediğim gibi acayip işe yarıyor. Tek yapmanız gereken bir adet aspirini toz hale getirip iki damla limon sıkmak. İyice karıştırdıktan sonrada sivilceli yerlere sürün ve iki-üç dakika sonra yıkayarak çıkarın. Ben uzun bir süre bu yöntemi kullandım ve acayip azalma gördüm. Ama eğer dediğim gibi hassas cildiniz varsa yapmayın sirkede ki gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz.


Benim doğal yöntemlerim bunlardı. Eğer suratınızda çok fazla ve normalinden fazla akne ile uğraşıyorsanız işinde iyi bir cildiyeciye gitmenizi öneririm onlar sizin için en iyisini bilendir doğal yöntemler sizi bir yere kadar götürür veya bunları kullandığınızda daha kötü olabilir ve tamam fazla uzatmıyorum iyi günler...

9 Temmuz 2016

Golden Sands'a gidip geldim.

17:13

Herkese tekrardan merhabalaaar. 
Snapchat'ten beni takip edenler bilir ben bayramda Bulgaristan'a gittim. Aslında oraya giderken tatil yapacağım otel olsun, bölge olsun hiçbir şeyi ayarlamadık. Burada kullandığım fotoğraflar benim çektiklerim değil. Ben sadece snap paylaştım. Fotoğraf makinamı götürdüğüm halde dışarı çıkarken almayı unuttum nedense. İlk olarak Razgrad'dan Varna'ya geçtik. Varna'da biraz alışveriş yaptım sonra aquaparka gittik. Nedense insan bir yaştan sonra sıkılıyor bu parklardan bence. Çünkü zaman geçmek bilmedi ve ben cidden sıkıldım. Aquaparktan sonra eve dönmemeye karar verdik. Park, Golden Sands'da olduğu için bir gece orada kalmaya karar verdik.


Golden Sands'ın merkezine gelince arabayı uygun bir yere park ettik Ego diye bir İtalyan restaurantına gittik. Genelde biz hep İtalyan restaurantına gittiğimizde ilk shopska salata söyleyip ardından iki adet Margherita pizza söyleriz. Ego'da ise iki çeşit Margherita vardı. Biz ikisini de tattık. Birisi klasik Margherita diğeri ise İtalyan Margherita. İtalyan'da domates bulunuyordu. Eğer tatmadıysanız cidden öneririm.
Restaurantta attığım iki snapi yazıya ekledim. Pizzalarımızın yarısı yukarıda göründüğü gibiydi evet. Cidden lezzetliydi. Pizzaların yanında güzel bir İtalyan şarabı içebilirsiniz. Restaurantta zengin şarap seçeneği var.


Tabii biz yemekleri yedikten sonra Booking'den otel bakmaya başladık. Bir gecelik için uygun ve şehir merkezinde güzel bir otel bulduk. Otel zaten merkezde olduğu için yemekleri yedikten sonra kalkıp otele baktık. Otelin adı, Mechta. Pansiyon tarzı otelin retro bir havası var. Eskiden postacıların kaldığı bir yermiş şimdi otel olarak hizmette.  Odaların önünde bulunan masa ve sandalyeler olsun. Kapıları olsun.. Bilmiyorum ben çok sevdim. Odayı, Booking'den almadık. Görevli kadın geceliğine 50 Leva fiyat verince biz de burada kalmaya karar verdik. 


Fotoğrafları Booking'den aldım.


Odalar küçük, hatta bazılarında klima yerine vantilatör var ama bu kadar fiyata lüks bir oda beklemedim açıkçası.


 Otele yerleştikten sonra yukarıda gördüğünüz dönme dolaba bindik. Gerçekten bütün Golden Sands mükemmel bir şekilde görünüyor. Ben dönme dolaptayken snap attım fakat kaydetmemişim. Böyle bir yazı yayınlayacağımı akıl etmediğimden.


Portekiz - Galler maçından sonra Bierkönig adında bir Alman pubına geçtik. İki senedir burada bira içmek istiyordum ve sonunda o istek gerçekleşti. Son ses Almanca şarkılar, büyük bardaklarda litrelerce doldurulan birayı uzun pipetler sayesinde birkaç kişi içebilen, herkesin çılgınlar gibi eğlendiği bir yer. Alt katında bir bölüm var orada yemekte yiyebilirsiniz fakat diğer bölümlerde sadece içecek servisi var. Mekanın %99.9'u Alman olduğundan biraz yabanileşme oluyor ama biranın etkisiyle yavaş yavaş içinizdeki Alaman çıkıyor. Bira içecekseniz garson size sadece, yarım litre mi yoksa bir litre mi diye soruyor. Biz litrelik söyledik. Litresi 10 Leva. İki litre isteyene Bierkönig tişörtü ile 25 Leva sanırım. Bierkönig tişörtü mekanda bulunan herkesin üzerinde olan tişört. Ben orada çok keyifli bir akşam geçirdim. İyi ki ertesi gün olan Almanya - Fransa maçına kalmamışım. Üzgün ve sinirli Alamanlara kıyamam. 

Golden Sands'da cidden bulmak istediğiniz her şeyi bulabilirsiniz.


Yemek konusunda ise, bir sürü restaurantlar, seyyar satıcılar var. Hiç sorun çekmezsiniz. Menüler genellikle İngilizce ve Almanca. Çalışanlar Türkçe olsun Almanca olsun dil biliyor.


Bir sürü havuz partisi olsun, plaj barları olsun eğlenmemeniz elde değil. Bir kere yolunuz düşsün diyorum. 



Denizi ise cidden güzel. Karadeniz, dalgalı fazlasıyla ama o kadar güzel ki... Yani cidden gitmenize değiyor. Plajlarda şezlong parası yerden yere göre değişiyor. Şezlong, şemsiye ve şezlong minderi ayrı kiralanıyor. Şezlong, şemsiye 8 Leva.  Şezlong Minderi ise 3 Leva.

Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Bol bol fotoğraf çekmediğim için tekrardan kusura bakmayın. Yazının gecikme nedeni ise hem yeni gelmem hem de PokemonGo'ya sarmış olmam. 
Merak ettikleriniz varsa yorumdan sorabilirsiniz görünce yanıtlarım. Kaçtım ben, görüşürüüzz.

Öne Çıkan Yayın

Doğal Peeling (3 etki bir arada)

Hepimiz biliyoruz ki peeling cilt sağlığımız için çok faydalı. Peki size bütçenize katkı sağlayan, doğal ve de 3 etkiyi( siyah nokta aza...

Popüler Yayınlar